İnsan için her şey zamansızdır...

“Zamansız ölüm”, “Çok zamansız oldu”, “Zamansız gidiş”…
İnsan için her şey zamansızdır…Sanki her şey kendi kontrolündeymiş de, bir an için beklenmedik bir şey olmuş gibi…
Oysa zamansızlık diye bir şey yoktur…Kainatta meydana gelen her şey Allah’ın izni ve dilemesi ile gerçekleştiğine göre, meydana gelen her şey bir takdir sonucudur…İlahî bir takdir…
O halde, ilahî bir takdire bağlı olarak gerçekleşen bir şey zamansız değildir…Kader penceresinden bakabilirsek her şeyin çok mükemmel bir düzen içerisinde meydana geldiğini görebiliriz…
Zamansız değil, tam zamanında…

Zeki Doğan

Önce erkeklerden başlar ayet...

Önce erkeklerden başlar ayet:

" Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar."
(Nur Suresi-30)
Haramdan uzak durmayı, namuslu olmayı, namusunu korumayı önce erkeklerden bekler ayet…Çünkü erkek haramdan uzak olursa, namuslu olursa, dolaylı olarak kadını da haramdan uzak tutmuş, kadını da namussuzluğa itmemiş olur…
Öyle ya ne demiş şair?
"Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra, Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar."

Zeki Doğan

Müslümanlar Allah’ın ipine sımsıkı sarılsaydı...

Müslümanlar Allah’ın ipine sımsıkı sarılsaydı, Allah’ın ayeti ile hükmedip “işlerini aralarında danışma ile halletseydi”, İslam dünyasında Batı’nın uşaklığını yapan diktatörler türemez, sonra da bu diktatörlerden kurtulmak için emperyalist Batı’dan medet umar hale gelmezdi…

Zeki Doğan

Konya Otogarında-2

Ağlamaktır sanırdım, sensizliğe tek çare

Bu yüzden dertliyim ben, ben bu yüzden avare

Umutlar darmadağın, hayallerse bin pare

Seni ve gözlerini bir yana itiyorum

Konya Otogarında eriyip bitiyorum

 

Ne zaman yolum düşse, o garip nahoş yere

Birden içim burkulur, dönerim derbedere

Sesimi duyan olmaz, ahım çıkar göklere

Yalnızlık bir gölgedir beni canımdan eder

Konya Otogarında yollar hicrana gider

 

Sonsuzluk Bestesi

 

Bir sonsuzluk bestesi özlemi var içimde
Bekliyorum yıllardır, anlatılmaz biçimde.
Gel de artık bekletme, bir kevser şarabı sun,
Alıp götürsün beni, bir yudumluk içimde.

 

Zeki Doğan

Önce hayatımızı yaşamamız lazım…

Önce hayatımızı yaşamamız lazım…Çocukluğumuzu mesela…Gençliğimizi…Çocuksak, gençsek her şey mübahtır çünkü…En doğal hakkımız doyasıya ve sınır tanımadan eğlenmek…Gezip tozmamız lazım…Türlü türlü arkadaşlarımızın olması lazım…

Hayata kaç kere gelir ki insan…Bir kere geldiğimize göre dolu dolu yaşamak lazım değil mi…Her zevki tatmak lazım…En azından şöyle bir otuzuna kadar yolu var…Otuzuna kadar elle tutulur bir şeyler yapmaya gerek yok…Daha zamanı var çünkü…

Namaz mı?...Daha çok genciz, kılarıııızzz…

Otuzundan sonra biraz da dünyalık için çalışmak lazım…Bir iş kurmak lazım…Şöyle masa başı, bol paralı, akarı kokarı olmayan bir iş mesela…
İyi bir evlilik yapmak lazım…Zengin ve çevresi geniş bir ailenin, güzel kızı ile dünya evine girmek mesela…Arkadaş çevrene mahcup olmayacak bir de araba olsa, hiç de fena olmaz hani…Ayrıca elit bir muhitte, elit insanların olduğu bir çevrede bir de ev olmalı, şöyle süper lüksünden…

İhtiyaçlar ve hayat meşgalesi bitmez tabi…Sürekli çalışmak lazım, daha çok para, daha iyi makam ve mevkiler kazanmak ve daha çok mutlu olmak için…

Namaz mı?...Daha zamanı var, kaçmıyor ya namaz, hem kaza namazı diye bir şey var, kılarıııızzz…

Aşk, imkânsızı sevmektir…

 

Aşk, imkânsızı sevmektir…

Zeki Doğan

Her öğrenciyi profesör yapmak

 

Eğitim hakkı, insanî ve anayasal bir haktır…Hiç bir şekilde ve hiçbir sebeple engellenemez…Her öğrenci istediği okula gidebilmelidir…Bu konuya hiç kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum…Fakat okullar verdikleri eğitim biçimi ve eğitim kalitesi olarak çeşitli alanlara ayrılmışlarsa, bu okullara giden ve gidecek olan öğrencilerin de bunu da göz ardı etmemeleri gerekir…

Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu Liselerine gidemeyen ya da yerleşemeyen öğrenciler için ek sınıflar açılabileceğini duyurmuş…Bu şu demektir…Ey öğrenciler!...Bu yıl puanlar çok düşmesine rağmen, siz herhangi bir Anadolu Lisesine yerleşebilecek bir puan alamadınız…Daha doğrusu bir Anadolu Lisesinde okuyabilecek kapasitede değilsiniz… Buna rağmen biz, sizi, adı Anadolu Lisesi olmasa bile, seviyesinin Anadolu Lisesi olduğuna inandığımız ve sizin de buna inandığınız bir okulda okumanıza imkan sağlıyoruz…
Nedir bu?…Başarı elde etmeye çalışmak mı?...Hiç sanmıyorum…Bu, başarıya yönlendirme değil, başarısızlığa mahkum etmektir…

Durumu bir örnekle açıklayacak olursak; her insanın spora kabiliyeti vardır…Ama bu, tüm spor alanlarına kabiliyeti olduğunu göstermez…Bir insan yürümekte bile zorlanıyorsa, bu insanı maraton koşmaya zorlamak, sadece o insana eziyettir…

Dolayısıyla birileri her öğrenciyi profesör yapmaktan vazgeçmeli…Aksi halde YGS’de sıfır çekenlerin sayısı her geçen yıl daha da artacaktır…

Zeki Doğan

Adımın önüne ekleyebileceğim tek sıfat...

 

 

Bir gün adımın önüne bir sıfat koymak durumunda kalırsam bu sadece “abdullah” olacaktır…Çünkü beni ifade edebilecek tek gerçek sıfat budur…

Zeki Doğan

Bir insanın bu dünyada yapabileceği en büyük kariyer…

 

Bir insanın bu dünyada yapabileceği en büyük kariyer, ahiretini kazanmış olarak dünyadan göçmesidir…

 

Zeki Doğan

Bir dua...

 

 

Allah’ım…Bu mübarek Cuma günü hürmetine Suriye’de, Mısır’da, Myanmar’da, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Çeçenistan’da, Filistin’de ve daha bilmediğimiz yerlerde zulüm altında inleyen Müslüman kardeşlerimize yardım et…Onları zalimlerin zulmünden kurtar…İslam dünyasına birlik ve beraberlik nasip eyle…Müslümanlara ümmet şuuru ver…
Ülkemizi her türlü fitneden koru…Aramıza atılan ayrılık ve fitne tohumlarının yeşermesine fırsat verme…Ülkemiz hakkında yapılan oyunları boz…Tuzak kuranların tuzaklarını boşa çıkar…İdarecilerimize basiret ve feraset ver…Senin her şeye gücün yeter…Amin…

 

Zeki Doğan

Yaptıklarınıza dikkat edin.

 

Yaptıklarınıza dikkat edin. Çünkü onlar hakkınızda şahitlik edecek olan gizli tanıklardır.

 Zeki Doğan

Ak Güller

 

Yalanmış sevgiler, dostluklar yalan

Açamadan solan sümbüller varmış

Bir gül hasretiyle yanıp kavrulan,

Bu uğurda ölen bülbüller varmış

 

Değişse mevsimler geçse de zaman

Hasretlik, veremez kalplere, aman

Tüter senelerce bir mavi duman

Ateş olup yanan gönüller varmış

 

Hayatınızı bir kredi kartı gibi kullanmayın…

 

 

Yarın garantisi olmayan hayatınızı bir kredi kartı gibi kullanmayın…Sonra borçlu gidersiniz de, elinizdekilere bile haciz gelir…

Zeki Doğan

Hayaller ve Umutlar-1

 

 

Ben ki bir yabancıyım bu koskoca şehirde
Sense manolyaları kıskandıran bir çiçek
Bir gün gelirsem sana bir mum gibi erir de
Tut elimden ve beni gönül sarayına çek

 

Yeşil bir ızdırabın en son bestesidir bu
Sürecek sonsuza dek ve asla bitmeyecek
Aşkın ölümsüzlüğe ulaşan sesidir bu
Ne zaman ne de mekan onu eskitmeyecek

Hasbihal-4

 

Bağlayıp umutları rahmeti bol Hüda’ya,

Ve oturup ağlamak, sonu yok bir sevdaya

Bu gözyaşı yağmuru bilmem ne gün bitermiş

Anlaşılmamak zormuş, iftiraktan betermiş.

Sen ve ben ortasında kaldık çaresizliğin,

Bizi gün gün eriten bir garip sessizliğin

Küçülen ellerimde zaman bir avuç sudur,

Sensiz bir hayat, bende, çile okyanusudur.

Anladım ki...

 

Anladım ki, her insan aslında bir yolcudur…Anladım ki biz aslında dünyaya, gitmek için gelmişiz… Anladım ki, gelenler, mutlaka gidecekmiş…Anladım ki, ne zaman gittiğin değil, nasıl gittiğin önemliymiş…Anladım ki, gidenler, aslında kalbimin en müstesna köşelerinde kendilerine yer ayırdığım insanlarmış…Ve anladım ki, ASIL BEN GİTMEDEN, BU YÜREK YANGINI SÖNMEYECEKMİŞ…

 

Zeki Doğan

Yağmur

 

Ey delicesine yağan bu yağmur

Al götür beni de gittiğin yere

Sür gönlünce beni, uzaklara sür

Öteler ötesi mesafelere

 

Eriyip tükensin gamdan servetim

Senelerden sonra gülsün bu yetim

Son bulsun da artık bitsin hasretim

Bir başka alemde kalan günlere

  

“İnsan gerçekten Rabbine karşı çok nankördür."

 

 

Kulun yaptığı en küçük iyiliğe teşekkür ederek karşılık veren insan, Allah'ın verdiği sayısız nimetlere karşı nasıl bu kadar duyarsız kalabilir?...
“İnsan gerçekten Rabbine karşı çok nankördür. ( İnnel insâne li rabbihî le kenûd )” Adiyat – 6

Zeki Doğan

Kardelen

 

 

Söylesene bana kardelenim, ey
Ağlayacak mıyım, gülecek miyim
Bir karlı şafakta özgürlüğüme
Yoksa kavuşmadan, ölecek miyim

 

Türkü değil çalan sazın telinde
Yıllanmış ağıttır gurbet ilinde
Acaba kapına iki elimde
Bir demet çiçekle gelecek miyim

Aşk

 

Sana olan muhabbetin değişmeyen adıdır aşk

Çekilecek çilelerin en doyumsuz tadıdır aşk

 

Hiçbir zaman solmayacak ebediyyet güllerinin

Sonsuzluğun harmanında dikensiz hasadıdır aşk

 

Bir ömür iftirakınla dost deyip inleyenlerin

Senin katına ulaşan ilk ve son feryadıdır aşk

Bir Sala Sesi

 

İkindi vaktiydi bir sala sesi
Sardı ortalığı, ne oldu ne var
Hüzünlü bir telaş aldı herkesi
Ağıtlar yakıldı sabaha kadar

 

Hayat, kimisine, hep pür neşeymiş
Bilmez, bu gelişin sebebi neymiş
Ömürse, bizlere, kısacık şeymiş
Sonu buruk biten kahkaha kadar

İşi Allah’a kalmak

“Senin işin Allah’a kalmış” derler… Derler de duruma ümitsizlik ve imkansızlık atfederler…

Oysa işi Allah’a kalmayan kim var ki bu dünyada? Allah’ın yardımı ve izniyle çözülmeyen hangi iş var ki?

Herkesin, hepimizin işi Allah’a kalmıştır…İyi ki de kalmıştır…Yoksa halimiz nice olurdu…

Aracısız, vasıtasız katına çıktığımız, her halimizi en riyasız haliyle çekinmeden arz ettiğimiz bir kapıya işimiz düşmüşse ne ala…

Yoksa kendisi başkasına muhtaç, aciz insanlardan ne bekleyebiliriz ki…

Her işim Sana kalsın Allah’ım, her işim Sen’de bitsin…(amin)

Çünkü Sen’in yanında imkansız yoktur…

 

Zeki Doğan

 

Ümmet şuuru taşıyan Müslümanlara ihtiyacımız var.

 

Ümmet şuuru taşıyan Müslümanlara ihtiyacımız var... Parti, cemaat, milliyet, mezhep güdüsüyle hareket eden bireylere değil...

Zeki Doğan

Sana, sevdiğimi söyleyemedim

 

Belki de kınarsın diyerek beni

Sana, sevdiğimi söyleyemedim

Öyle çok sevdim ki bilmezsin, seni

Sana, sevdiğimi söyleyemedim

 

Siyah gözlerine bakamam diye

Artık yollarına çıkamam diye

Kimseye derdimi açamam diye

Sana, sevdiğimi söyleyemedim

 

Aşka Veda

 

Gözlerim, mevsimini, sonbaharı yaşıyor
Yapraklar dökülüyor gönlümden sokaklara
Duyulmayan feryadım göklere ulaşıyor
Tutkunuyum acının, hasret bağrımda yara
Bana sen öğretmiştin, anne sen, ağlamayı
Umudu sen vermiştin derbeder çocuklara
Ve sonunda öğrendim özlemle yaşamayı
Hasreti çekilmeden, varılamazmış yara

 

Ben ki ak ve kırmızı güllere müptelayım
Neden, neden gördüğüm tüm çiçekler kapkara
Vuslatı göremeyen kalplerde bir sılayım
Ben Mecnun’um, ben Ferhat, talihsiz bahtı kara
Yalnızlığa kuruldu şimdi gönül sarayım
İftirak besteliyor taptaze arzulara
Söyle gönül, çareyi nerede arayayım
Söyle nasıl çıkarım ikinci bir bahara

Anneme

 

Bu kaçıncı bayram gözyaşı seli

Yıllar var ki senle görüşmeyeli

Bir çocuk ağlıyor hıçkırıklarla

Ben bu sensizliğe düştüm düşeli

Bu kaçıncı bayram gözyaşı seli

 

Sensizlik, ölümü sevdirdi bana

Öyle özgürüm ki, tutsağım sana

Nasıl gittinse bir Ağustos günü

Ne olur öyle de geri gel Ana

Sensizlik, ölümü sevdirdi bana

 

Zeki Doğan

Hüsran Olacak

 

Kim derdi ki saatler duran zaman olacak 

Yüreğimin feryadı aman, aman, olacak 

İçimde yandıkça bu çekilmez hasret benim, 

Sinemde biriken kor nardan yaman olacak 

  

Misafiriyim bahtın simsiyah gecesine 

Varamadım talihin hazin bilmecesine 

Ayrıldığım diyardan muştu beklercesine

Leblerimden dökülen birer efgan olacak

 

Bir nesil gönder Ya Rabb

Bir nesil gönder Ya Rabb, gönlü temiz ve sade
Yalnız sana adanmış, yalnız sana amade

 

Zeki Doğan

Biricik Mesele

 

Bir hayat-ı faniyi daimiye çevirmek
Ve biricik mesele, imanla kabre girmek

 

Zeki Doğan

Sana her şeyimi anlatacağım

 

Kalmasın diyerek acı bir anı,

Seninle hayalen konuşacağım

Suçlama ne beni, ne de zamanı

Sana her şeyimi anlatacağım

 

Mecnun diyorlarmış, adıma benim

Garip diyorlarmış, yadıma benim

Ben ki aşkla doğup ölenlerdenim

Sana her şeyimi anlatacağım

Yâr-ı Bâki

 

Tek yar-ı bakiyi sev, yalnız o gerçek yardır
O’ndan gayrı mahbublar kalbe nar, cana bardır

 

Zeki Doğan

 

mahbub:sevgili,  nar:ateş,  bar:yük

Böyle gitmek var mıydı?

 

Tükenen bizler miydik, deli arzular mıydı?
Bahar sandığımız şey, yoksa sonbahar mıydı?
Hicran gelmiş dayanmış çocuk günlerimize,
Ah yaşanası günler, böyle gitmek var mıydı…

 

Zeki Doğan

İnsanın hayatı boyunca taşıyabileceği en ağır yük günahlardır.

İnsanın hayatı boyunca taşıyabileceği en ağır yük günahlardır.

 

Zeki Doğan

Meryem Gibi

Artık ne Maria var kalbimde, ne de adı,
Ne de ondan hatıra buruk bir aşkın tadı,
Kalmadı, nazarımda bir değeri kalmadı
Zamanı yaşıyorum, bitmeyen bir dem gibi
Alıp götürsün O’na, beni de Meryem gibi

Zeki Doğan

Muhabbetim Sanadır

Bilir misin ki neler düşledim sana dair,

İsterdim ki, baharı yollarına sereyim.. 

 

Ben ki bir garip adam, ben ki bir yalnız şair,

İsterdim ki, can iste, sana canım vereyim. 

 

Geri dursun menekşe,lale,sümbül vesair

İsterdim ki, gülleri, bir tek sana dereyim 

İnternetin başına geçmek gibiydi hayat…

İnternetin başına geçmek gibiydi hayat…Yapmamız gerekenleri değil de işimize gelenleri yaptık hep… Bütün keyfine rağmen mutsuzluğumuz bundandı…

Zeki Doğan

Sitem

 

Beni rüzgar ve yağmur, seni güller saracak
Beni karalar,seni, beyaz tüller saracak
Adını her ağzıma aldığım zaman beni,
Bambaşka düşünceler ve hayaller saracak

 

Korkarım ödeyemem diye hakkını senin
Ölürüm taşıyamam iftirakını senin
Bu kaçıncı, ey beni verem eden sevgili
Yüreğime yaptığın sevda akını senin

Kimbilir

 

Beni yaban ellerde koyup gitme, ne olur

Gidersen firak uzar, belki bin sene olur

Tarumar olur dünyam, gönlüm divane olur

Her gün ah u zar eden bir bülbüle dönerim

Hasretin yakar beni, kora küle dönerim

 

Bilirim, bu gidişin dönüşü olmayacak

Bana hülyandan başka hatıran kalmayacak

Gözlerim gidişine ağlıyor, ağlayacak

Bir umman ki sahilsiz meçhullere gidilir

Son bir kez karşılaşmak, nasip mi ki, kimbilir

Konya Otogarında-1

Yok mu acep hasretin bulunur bir ilacı

Sıla bir başka hüzün, firak ölümden acı

Kalbimi yaktın gittin doksan beş baharında

Soluk bir resim kaldı Konya Otogarında

 

Ya Rabbi, sen yar etme kimseye vefasızı

Ah bu terk ediş yok mu, budur dinmeyen sızı

Öldüren haber geldi saat beş sularında

Meçhul bir isim kaldı Konya Otogarında

Hayaller ve Umutlar-2

 

Tut ki, çaresizliğin koynundayım bu gece

Anlatamıyor beni, ne bir ses, ne bir yorum

Sensizlik ellerimde bir çözülmez bilmece

Tut ki Maria seni, seni düşünüyorum

 

Bir sevda ki bir tanem içinde sırlar gizli

Anlatmak kolay değil seni birkaç satırla

Gün olur da görürsen bir gül, solgun benizli

Bil ki o benim işte, o gün beni hatırla

 

Ya Muhammed (a.s.m)

O ulvi nurunla dolsaydım Sen’in
Aşkınla sararıp solsaydım Sen’in
Bir şey istemezdim dünyada artık
Kapındaki kölen olsaydım Sen’in

 

Zeki Doğan

"Allah, bütün zalimlerin cehennemde yanacağına söz vermiştir."

 

Bana; ‘şunlar şunlar için de bir çift laf etseydin ya’ diyenlere, Ashab-ı Kehf’in sözleriyle cevap veriyorum: “Allah, bütün zalimlerin cehennemde yanacağına söz vermiştir ve cehennem zalimler için korkunç bir yerdir.”

 

Zeki Doğan

Sonbahar

 

Yapraklar döküldü mevsim sonbahar
Gelin alın benden alın yükümü
Bu hüzün yağmuru daha ne kadar
Ne kadar sürecek yaprak dökümü

 

Yüreğimde açtın bir büyük yare
Ellere düşürdün ettin avare
Ölüm o geldi mi tabip ne çare
Genç yaşlı dinlemez yaprak dökümü 

Mısır kan ağlayarak Musa’sını bekliyor

 

Mısır kan ağlayarak Musa’sını bekliyor…
Bir de dualarımızı…Ne kadar da cimriyiz…

 

Zeki Doğan

Çıkmaz Sokak

 

Vuslattan geriye, hüsranlar kalmış 

Sensiz saatlerde günler kısalmış 

Bizlere mutluluk birer masalmış 

İftirak peşimde, hep adım adım

Yetti artık hasret, sana susadım

 

Bu şehirde çıkmaz sokaklar gizli

Dallarda sararmış yapraklar gizli

Her günün sonunda firaklar gizli

Geldim, fakat sana ulaşamadım

Dertliydim, çareyi konuşamadım

 

Ayrımcılık mı? Onu ancak insanlar yapar…

 

Ayrımcılık mı?…Onu ancak insanlar yapar…Bizde olmaz öyle şey…

 

Zeki Doğan

Değer mi?

Yaradan’a kul olan hiç dünyayı sever mi
Hakkın yolcusu olan küfre boyun eğer mi
Şu üç günlük dünyaya aldanan insanoğlu
Okyanusu damlaya değişmeye değer mi

Zeki Doğan

Zihinlerdeki bayram…

 

Zihinlerdeki Şeker Bayramı Ramazan Bayramı’na dönüştüğü gün, aç kalmamızın gerçekten bir anlamı olacaktır…

 

Zeki Doğan

Yollar

Ufukta batarken akşam güneşi
Diyor bir ses bana, kedere bürün
Sizinle başladı hicran ateşi
Yollar, alın beni, ona götürün
           

Zeki Doğan

Elveda Ya Şehr-i Ramazan

 

Bir Ramazan ayının daha sonuna geldik…

Gelecek Ramazan ayında görüşmek ümidiyle…

Kur’an ikliminde kalın…

 

Zeki Doğan